7 Kasım 2012 Çarşamba
Ezberlenmiş Tarifler
Bizler ezberleri olan insanlardık,
Öyle yetiştirildik,
Daha çocukken, kalem tutma vakti ezberlemeye yeminler içtik.
Gün gökyüzünde renk değiştirirken bizler gecenin sıcak koynundaydık,
Çocuktuk, saftık, ezberlerden gider gece uykusuna dalardık.
Saç diplerimiz süt kokmaya yeminliyken,
Gözlerimiz parlamaya yatıyordu.
Kırılmaya geldiğimiz vakit,
Sessizce seviyeler atladık, ne olduğunu anlamadan sarsıldık.
Büyüyorum dediğin vakit dökülmüş dişlerinin ömürlük yenileri,
Kemikleri kemirirken, akşam sofrası sonrası soğuk suyun imdada yetişi.
Reddettik yıkanmayı, toprağı avuçlarken solucanları dans ettirdik,
İlk şarkımızı ilk tırnak kopuşumuzda dilimize doladık,
Sonrası sorumlulukların gizli çığlıkları,
Açılırken zihnim sıfatların kucağına.
Gece yatışlar zorlandığı vakit, tavanla tanıştığın ilk yaş 18.
Siyahı yakıştırdığın gözlük arkası sabahlar,
Nefes alamadığına tanık üç beş yol haritası,
Sonrası gıcırdayan dişlere tanıklık.
Kalkmaz bir sabah kolun, adım atmaz bacakların.
Sevgindeki sorgun uykusuz hallerin kırmızı parçası.
Başın ağrır inkar edersin,
Gözlerinin altındaki torbalar şahitken.
Kaçıncı boşverişlerin kaçıncı sessiz durakları diye içlenirken,
Bir selamın sıcak çayında soluklanıverirsin.
Yeterince sonsuzlardan kaçar,
Gecenin ağlamasına yatarsın.
İnkar ettiğin beyazlar saçlarını süslemişken,
Adımlarını ayaklarına karıştırırsın,
Sabahına yıldızlar dökerken,
Gecen de soluk güneş.
Kurabiyenin dahi tadını alamazken,
Akşam yemeklerin yalnızca şarabın bardağa dökülüşü,
Koşar adımlarla uzaklaştığın,
Bir beyin.
Bir beyin,
Kaçar adımlarla uzaklaştığın.
Uzaklaşabildiğin kadar,
Bir zihin topluluğu.
Burcu Karşı