8 Mart 2011 Salı

Tutar Mı Aşkım?

Gözlüğünün camları buğulanmış, dışarıda yağan kardan..
Donmuş parmak uçlarıyla gözlüğünü çıkarıp, hafif onaylarken, sevgilisi
' Keşke lens taksaydın ' dedi.
Kadınsa ' Lensi sevmiyorum ' minik bir bakış fırlatıp, buğulu gözlükleri geri taktı..

Kadın gözlüğünü taktığında adam ' parmağıyla 1 yaparak bu kaç 'dedi.
Kadınsa hafif sırıtarak ' sıfır ' dedi..
Nasılda dışarıdan şirinlerdi; pembe montlu kadın ve yeşil montlu adam...

Dışarıda bir hızlanan bir yavaşlayan kar fızıltısı, kadın adamın kulağına eğilip, adamında gördüğü karın varlığını muzipçe ona fısıldadı. Sonra ekledi..

Keşke İstanbul benim olsa,
Keşke bu karı ben yağdırsam,
Keşke hep kar olsa,
Nasıl da özlemişim karı ve seni...

Adam nasılda gözleriyle gülümsüyor...
Ve birden ' tarhana ' diyor.

Kadın heyecanla ' tarhana çorbası yapacağım sana eve varır varmaz '
Adam keyifle ' ben öğreneyim asıl, ben sana yapacağım yanına da soslu makarna '
Hafif gülüşmeler ısıtıyor, birbirlerini..
Ve adamın kadının belini sarması..

Kadın otobüste yolları izlerken yine karın büyüsüne kapılır ve dile gelir,
' Keşke hep kar yağsa aşkım, tutsa bu kar, ölse tüm mikroplar, aslında çamaşır suyu kullanırsa herkes sokaklar tertemiz olur '.
Adam hafif bir gülümseme ile kadının boynunu öper..
Kadın susmaz daha da keyiflenir..

' Yollar boş gibi gözüküyor ve kar tutacak,
Umarım tutar aşkım '...

Burcu Karşı

6 Mart 2011 Pazar

Turuncu Kızın Tarhana Koşuşları

Kızın çıplak ayaklarına çam ağacından düşen dallar batıyordu,
Lakin yürümek yıldırmamıştı, gizli hedef uğruna....

Koşmaya başladığı sırada uzun turuncu saçları belinde bayrak gibi dalgalanıyor,
Dudak kenarlarına fazladan nefes bırakıyor, ensesini terletiyordu..

Hedef birden aklına geldi ,takıldığı taşa düştüğü vakit!
Değirmene gidiyordu turuncu saçlı, çimen kokulu kız,
Babaannesine bir kova su uğruna, düşüncesizce suya odaklıca..

Düştüğü sırada yorulduğuda aklına gelmişti, nefesi dudak kenarında ufaklaşınca, bir ağacın ona sarıldığını farketti. Önce bacaklarında birkaç budak sarmaşığı, dolandıkça dolanıyor kızlığına kadar sarılırcasına, sonrasında kollarına dokunan ince dalların sıcaklığı ve birden ağacın gövdesine yerleşen turuncu saçlı kız..

Korkmuyor gözlerinide açmıyor bu sessiz acı onu gıdıklıyor, bir kova suyu unutturuyordu. Ağacın dalları ona bir güç sarıyordu, oysaki turuncu saçlı kız şimdi nefesini hiç hissedemiyordu 'dudak kenarında'...

Ağaç birden bıraktı onu, o vakit açtı gözlerini küçük kız, oysaki bacağındaki minik kanamadan bile habersizdi. Birden koş, koş, koşmaya başladı bir kova su uğruna..

Kulağından akan fısıltı ağaçtanmış, onu anımsadı dallar adına,
Koş Turuncu Kız koş, Su tükenmeden koş,
Koşki koşasın,
Parmak uçlarında damlaları taşırasın,
Huysuz babaannenin dudaklarını ıslatıp,
Gece evinde tarhana çorba sonrası uyumayı hak edesin..

Koş Küçük Kız Koş...

Burcu Karşı

DuygusalKasap

Kasabın Korkulu Rüyası....
Her daimin kavranmış bellerine inat, geçmişsiz gelecek.

Burcu Karşı