Kelimeler üretirken
farklı hayallerin kahkahalarıydık.
Dişliydik, kemirir ve tükürürdük.
Sokaklarda adımlar atarken ellerimizi ceplerimizden çıkarmazdık.
Kırmızı ışıklara söver, çocuk arabalı kadınları ezmek isterdik.
Bazen kadınların beyaz saçlarına içlenir,
Keyfi dost sohbetlerinde sigara yakardık.
Kulaklarımıza her zaman tek küpe takardık.
Pastel renklerini yaz dahi sever,
Kışın da renkli buzları yemeyi severdik.
Sen ve Ben çok yalnızdı(k).
Kibrit kutusu alır, bazılarını kutunun arasına sıkıştırırdık,
Sonrası uçlarını yakar çöp kutusuna atardık.
Kahve alır sokakta kaldırıma oturmayı sever,
Işıklı vitrinleri izlemeyi severdik.
Bazen kendimize sinema ısmarlar, mısırın ucuzunu seçerdik.
Herkes kahkaha atarken sen aptal aptal bakardın,
Herkes ağladığında da ben kahkaha atardım.
Biz farklı anlardık hislerin geçişlerini,
Çizgili defterleri değil karelileri seçerdik,
Turkuazı sever,
Şömine başında hiç içmediğim şarabın gelecek hayalini kurardın.
Ben ve Sen çok yalnızdı(k).
Annelerimizin aldığı balonları uçurmayı değil,
Patlatmayı severdik.
Yağmur da ıslanmaktan asla korkmadık,
Hasta olmalarımızı hep erteledik,
Ellerimizin küçüklüğüne büyük toplar yerleştirip,
Herkesi bir bir yaktık.
Sıcak çorbaların tarhanasında buluşurken,
Ekmeklerin kırıntılarını işaret parmaklarımıza sakladık.
Bazen dans ederken,
Vücudumuzu gözlerimiz kapalı sallardık.
Saçlarımızı taramaktan hoşlanmaz,
Kokularımızı gizli tutardık.
Sen ve Ben çok yalnızdı(k).
Şiir yazmakta sessizliği bulurken,
Sinema da sessizliğin çığlığını atardık.
Romanları okur sonrası birer not kazırdık,
Uyumayı severdik,
Uyumadan önce hayali de,
Uyurken rüyayı da.
Ben ve Sen çok yalnızdı(k).
Burcu Karşı