6 Mart 2011 Pazar

Turuncu Kızın Tarhana Koşuşları

Kızın çıplak ayaklarına çam ağacından düşen dallar batıyordu,
Lakin yürümek yıldırmamıştı, gizli hedef uğruna....

Koşmaya başladığı sırada uzun turuncu saçları belinde bayrak gibi dalgalanıyor,
Dudak kenarlarına fazladan nefes bırakıyor, ensesini terletiyordu..

Hedef birden aklına geldi ,takıldığı taşa düştüğü vakit!
Değirmene gidiyordu turuncu saçlı, çimen kokulu kız,
Babaannesine bir kova su uğruna, düşüncesizce suya odaklıca..

Düştüğü sırada yorulduğuda aklına gelmişti, nefesi dudak kenarında ufaklaşınca, bir ağacın ona sarıldığını farketti. Önce bacaklarında birkaç budak sarmaşığı, dolandıkça dolanıyor kızlığına kadar sarılırcasına, sonrasında kollarına dokunan ince dalların sıcaklığı ve birden ağacın gövdesine yerleşen turuncu saçlı kız..

Korkmuyor gözlerinide açmıyor bu sessiz acı onu gıdıklıyor, bir kova suyu unutturuyordu. Ağacın dalları ona bir güç sarıyordu, oysaki turuncu saçlı kız şimdi nefesini hiç hissedemiyordu 'dudak kenarında'...

Ağaç birden bıraktı onu, o vakit açtı gözlerini küçük kız, oysaki bacağındaki minik kanamadan bile habersizdi. Birden koş, koş, koşmaya başladı bir kova su uğruna..

Kulağından akan fısıltı ağaçtanmış, onu anımsadı dallar adına,
Koş Turuncu Kız koş, Su tükenmeden koş,
Koşki koşasın,
Parmak uçlarında damlaları taşırasın,
Huysuz babaannenin dudaklarını ıslatıp,
Gece evinde tarhana çorba sonrası uyumayı hak edesin..

Koş Küçük Kız Koş...

Burcu Karşı